Onur Baştürk

Jabiroo seyahat tasarımcılarından Sunay Babahan sağ olsun. Eğer iştahlı bir şekilde anlatmamış olsaydı “The Drowned Man”i, belki de o kadar merak etmeyecek, mutlaka izleyelim diye ajandaya not düşmeyecektim.
Zaten artık Sunay demek öneri demek benim için. Çünkü benden daha çok geziyor. Ve ortaklarıyla beraber www.jabiroo.com adlı sitede seyahat küratörlüğü (böyle tanımlıyor yaptığı işi) yapıyor.
Yani yurtdışına dair ilginç öneri arıyorsanız, Sunay’ın ve sitesinin kapısını çalmanız elzem...

Hürriyet Kelebek, 17 Kasım 2013

Ayşe Arman

Jabiroo seyahat tasarımcılarından Yonca sihirbazdır!!!! Bize dünyanın en güzel gezilerini düzenledi. Yonca ile ailecek nerelere gitmedik ki, Peru, defalarca Roma, Güney İtalya, Amalfi, Sorento, Yunan adaları, Bali, Amsterdam, Maldivler… Say say bitmez! Uzmanlık alanlarından biri Afrika, bu sene onu hayal ediyorum. Kendisi de bir seyahat manyağı olduğu için, her ayrıntıyı düşünür. Tatlıdır, hızlıdır, pratiktir ve komiktir. Onunla gidip pişman olduğum hiçbir seyahat olmadı. Onun kalın dediği otel iyidir. Herkesin zevkini, ilgi alanlarını bilir, ona göre program yapar. Kadın turizmciden çok psikolog! Çözüveriyor insanı. Allah’ım hepimize bol vakit ve para ver, Yonca’nın düzenlediği seyahatlere hep gidelim…

Figen Batur

Jabiroo'nun önce adını sevdim.
Sonra anlamını.
Sonra da onun adının bir seyahat sitesine verilmiş olmasını.
Jabiroo And dağlarından Meksika'ya kadar Güney Amerika kıtasındaki pek çok ülkede görülen bir leylek türüymüş meğer.
Eh sizin işiniz de gezdirmek ise eğer, bundan daha isabetli bir isim bulunamaz diye düşündüm.
Jabiroo'nun kurucuları Ayşe Yağcı ve Sunay Babahan benim yakın dostlarım.
Sitenin kuruluşundan bu güne nasıl titiz çalıştıklarının birinci elden tanığıyım o yüzden.
Ve yine o yüzden seyahatlerim onlara emanet.
Carcassone'u onlar sayesinde keşfettim. Onlar sayesinde şehrin en iyi otelinde konaklayıp, en iyi lokantasında yiyip,'cassoulet'nin aslında benim bildiğimin ötesinde harika bir yemek olduğunu keşfettim.
Dublin'de Jabiroo idi yol göstericim. Onlar olmasa ne Joyce turu yapabilir ne şehrin arka sokaklarına gizlenmiş müthiş kütüphaneyi görebilir ne de bana 3 saat boyunca Long Room'u gezdiren o harika rehberi bulabilirdim.
Demem o ki Jabiroo biz gezginler için gerçekten 'bulunmaz nimet'
İlgi alanınızı söylüyorsunuz ve ilk kez gittiğiniz bir şehirde size gitmeniz/görmeniz/ bilmeniz gereken ne varsa önünüze seriyorlar..
Daha ne yapsınlar?
İyi ki varlar!

Berna Laçin

Son zamanlarda hayatımın en önemli parçası olan internete girerek, bir süredir sadece yazılarını okuyarak keyiflendiğim Jabiroo’ya göz attım. Ücretsiz olarak, yalnızca mail adresimi bırakarak daha önce üye olduğum bu seyahat sitesinden, çeşitli gezi noktalarıyla ilgili yazıları, önerileri filan okuyordum. İlla okuduğum yerlere gitmek için değil, dünyanın bu kadar güzel köşeleri olduğunu görmek için okuyordum. Gidebilme ihtimâlini seviyorum çünkü. Hayal kurarak, gitmiş gibi ya da her an gidecek gibi hissetmek, mutlu ediyor beni.

Pazar Vatan, 23 Ağustos 2013