İsveç'te Sıradışı Bir Müzik Festivali

Yazan: Figen Hazbay

Benim gibi müziğe ve yeni yerleri keşfetmeye âşık olan arkadaşlarımla birlikte bu yaz için kendimize heyecan verici bir program yaptık. 31 Temmuz-1 Ağustos günleri Rättvik’de düzenlenecek olan elektro-house müzik festivali için aylar öncesinden organize olmuştuk. Bu yıl ilki düzenlenecek olan festivalde ne ile karşılaşacağımızı bilmediğimiz için heyecanımız ve merakımız da artmıyor değil.

 

Yazan: Figen Hazbay

Müzik, benim için aynı zamanda seyahat demek. Nasıl mı? Bazı gezilerimi yalnızca beklediğim festivaller için iptal edip, yepyeni bir rota ve plan çıkarabilirim. Hem müzik festivallerini yakından takip edip hem de profesyonel anlamda seyahat konusunda bilgi ve tecrübe edindikçe tatillerim daha özel ve güzel olmaya başladı. Benim gibi müziğe ve yeni yerleri keşfetmeye âşık olan arkadaşlarımla birlikte bu yaz için kendimize heyecan verici bir program yaptık. 31 Temmuz-1 Ağustos günleri Rättvik’de düzenlenecek olan elektro-house müzik festivali için aylar öncesinden organize olmuştuk. Bu yıl ilki düzenlenecek olan festivalde ne ile karşılaşacağımızı bilmediğimiz için heyecanımız ve merakımız da artmıyor değil. Ve sonunda 30 Temmuz Perşembe günü geldi ve Stockholm’e yolculuğumuz başladı. Festival grubumuz 22 kişi ve bir kısmımız İstanbul’dan diğerlerimiz ise yurtdışından çeşitli ülkelerden uçarak Stockholm’de buluştuk. Stockholm’de bir araya geldiğimizde herkesin yüzünde içimde hissettiğim coşkuyu ve heyecanı okuyabiliyordum.

Rattvik

İlk gün Stockholm’ de kalıp biraz şehri gezmek istedik. Kısa bir şehir turunun ardından akşam yemeği Luzette adlı restorana gittik. Stockholm Central Station’da konumlanan Luzette İsveç stilini andıran modern bir dekoruyla ilgimizi çekti. Modern brasserie tarzını yansıtan restoranda müthiş lezzette midye ve ıstakoz yedik. Yolunuz Stockholm’e düşerse, burada yemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
31 Temmuz Cuma sabahında artık Into the Valley için yola çıkma zamanı. Festivalin organize ettiği ‘festive train ‘ ile 3 saatlik bir tren yolculuğunun ardından artık Rättvik’teydik. O kadar heyecanlıydık ki trende dans etmeye başlamıştık bile… Rättvik hakkında söyleyebileceğim ilk cümle; hayalimdeki kasabaya sonunda ulaşmış olduğum!

İsveç seyahat tasarımı için tıklayınız!

Rattvik

Siljan Gölü kıyısında kurulan Rättvik kasabası aynı zamanda ülkenin en güzel kasabaları arasında. Gezginlerin rotasına 19.yüzyılda ilk otelin açılmış olmasıyla eklenen Rättvik; yemyeşil doğası, küçük yerleşimiyle minicik bir cennet. Herkes karavanlarıyla gelmiş; kamp kurmuş bile. Tesadüfen o hafta sonu klasik araba haftası olduğu için, etrafımızda eski-klasik arabalar tur atıyordu. Bir anda kendimi 70’lerde hissettim. Ve kendi kendime ‘ ben burada yaşamak istiyorum’ dediğimi itiraf etmeliyim. Biz daha önceden ayarladığımız kulübelerimize yerleştik ve festival alanına gitmeye hazırdık…Kiraladığımız arabalara binip kasabaya 10 dakika uzaklıkta bulunan Dalhalla- festival alanına geldik.. Dalhalla çeşitli konserlerin olduğu bir bölge ve söylenene göre dünyada Hindistan’dan sonra Nirvana’ ya ulaşabilme şansının olduğu ikinci adres. Tabi bu bilgi bizi hemen etkiledi! Dalhalla yerin dibinde, doğal oluşumlardan meydana gelmiş bir çukur aslında. Hatta doğal minik bir gölü bile var. Çeşitli mineraller olduğu için; enerji akımının çok yüksek olduğu söyleniyor. Böyle bakir, çarpıcı bir doğal atmosferde düzenlenen festivale katılanlar da Dalhalla kadar özel, güler yüzlü dünya vatandaşları.
Festival sadece 7000 kişilik olduğu için iki gün boyunca bir sıkılma, karmaşa ve kalabalıktan bunalma gibi sorunlar yaşamadığımızı söylemeliyim. Herkes kendi halinde; herkes güzel müzik dinleme peşinde…

Into the Valley

Biz, önceden açıklanan programdan sevdiğimiz DJ’lerin listesini çıkarıp, ona göre akışımızı yapmıştık. Rüya gibi geçen festivalin düzenlendiği alan, İsveç’in yemyeşil doğası, güzel müzik tabi ki etkiliydi ama o 22 kişi bir araya gelmeseydik, birimiz bile eksik olsaydı bu festival bu denli unutulmaz olur muydu? Asla. Toplam dört günlük serüvende birbirimizi o kadar tamamladık ve orada daha da çok bağlandık ki, bana kalırsa Into the Valley’nin en güzel yanı da buydu benim için.

Into the Valley

Festivalin ardından Pazar günü yeniden “festive train” ile Stockholm’e dönüş yolundayız. Bizim grup, yüzlerdeki tebessüm eksilmeden, geldiğimiz gibi dans ederek şehre döndük. Pazar gününü de Stockholm’de dinlenerek ve tabi ki yeni keşifler yaparak geçirdik.
Ve gerçeğe dönüş… Müthiş bir ambiyans, müthiş bir müzik ve tabii ki 22 muhteşem insan! Asla unutamayacağım bir deneyim.
Seneye görüşmek üzere!

Çerezler (cookie), https://jabiroo.com.tr/ web sitesini ve hizmetlerimizi daha etkin bir şekilde sunmamızı sağlamaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.